Akciğer kanseri, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biridir. Peki, akciğer kanseri tam olarak nedir? Nedenleri, belirtileri, tanı ve evreleme süreçleri nasıl işler? En modern tedavi yöntemleri nelerdir? Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ali Çelik, bu önemli konu hakkında merak edilen tüm soruları yanıtlıyor.

Prof. Dr. Ali Çelik, göğüs cerrahisindeki en güncel yaklaşımları ve teknolojileri uygulamalı gösteriyor

Akciğer Kanseri Nedir ve Neden Oluşur?

Prof. Dr. Ali Çelik, akciğer kanserini "akciğer dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalarak kötü huylu bir tümör oluşturması" olarak tanımlıyor. Bu süreci tetikleyen birçok faktör bulunmakla birlikte, en önemlileri şunlardır:

  • Tütün ve Tütün Ürünleri: Sigara, nargile ve elektronik sigara dahil olmak üzere tüm tütün mamulleri, kanıtlanmış en büyük risk faktörüdür.
  • Mesleki Maruziyet: Maden, mermer ocağı, plastik ve boya sanayisi gibi sektörlerde çalışanlar artmış risk altındadır.
  • Genetik Yatkınlık ve Stres: Aile öyküsü ve bağışıklık sistemini baskılayan durumlar da hastalığın oluşumuna zemin hazırlayabilir.
Akciğer kanseri tanı süreci ve tomografi

Belirtileri ve Tanı Süreci

Prof. Dr. Çelik, birçok hastanın herhangi bir şikayeti olmadan, tesadüfen yapılan tetkiklerle tanı aldığını belirtiyor. Ancak en sık görülen belirtiler arasında öksürük şeklinde değişiklik, balgamla kan gelmesi, ses kısıklığı, göğüs ve sırt ağrısı yer alıyor. Tanı sürecinde ise şu adımlar izlenir:

  1. Düşük Doz Akciğer Tomografisi: Riskli gruptaki bireyler için en etkili tarama yöntemidir.
  2. PET-CT ve Beyin MR'ı: Hastalığın vücuttaki yayılımını (evreleme) belirlemek için kullanılır.
  3. Biyopsi: Şüpheli lezyondan parça alınarak (bronkoskopi veya iğne biyopsisi) tanının kesinleştirilmesi sağlanır.

Sık Sorulan Sorular (Prof. Dr. Ali Çelik'in Anlatımıyla)

55 yaşın üzerindeyseniz ve 20 yıldan uzun süredir sigara kullanıyorsanız, mutlaka düşük doz akciğer tomografisi ile tarama yaptırmalısınız. KOAH gibi kronik akciğer hastalığı olanlar veya riskli meslek gruplarında çalışanlar da bu gruba dahildir.

Akciğer kanseri, akciğer dokusunu oluşturan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalarak kötü huylu bir tümör oluşturmasıdır. Normalde vücudumuzda hücreler bozulur ve tamir edilir. Bu tamir mekanizmasında bir aksaklık olduğunda, bozulan hücreler kontrol dışı çoğalarak önce bulundukları organı, ardından da diğer organları istila edebilirler. Bu durum, akciğer kanseri olarak adlandırılır.

Akciğer kanserinin kanıtlanmış en önemli nedeni, sigara, nargile ve elektronik sigara dahil olmak üzere tüm tütün ve tütün mamullerinin kullanımıdır. Ancak tek neden bu değildir. Diğer önemli risk faktörleri şunlardır:
  • Mesleki Maruziyet: Maden, mermer ocağı, plastik ve boya sanayisi gibi sektörlerde çalışanlar.
  • Genetik Yatkınlık: Ailede akciğer kanseri öyküsü olması.
  • Stres ve Bağışıklık Sistemi: Yoğun ve kronik stres ile düzensiz uyku, bağışıklık sistemini baskılayarak kanser oluşumuna zemin hazırlayabilir.
  • Diğer Faktörler: Radyasyon maruziyeti ve beslenme alışkanlıkları da riski etkileyebilir.

Sigarayı bırakan bir kişi, hiçbir zaman hiç içmemiş bir kişiyle aynı risk seviyesine inemez; çünkü sigara kullanımı vücudun siciline işlenir. Ancak sigarayı bırakmak, hasar gören hücrelerin kendini tamir etmesi için büyük bir fırsat yaratır ve kanser riskini anlamlı ölçüde azaltır. Sigarayı bırakan bir hasta ile içmeye devam eden bir hasta asla aynı risk altında değildir.

Birçok hasta, hiçbir belirti göstermeden, başka bir nedenle çekilen filmlerde tesadüfen saptanan bir lezyon ile tanı alır. Ancak belirti verdiğinde en sık karşılaşılanlar şunlardır:
  • Öksürüğün karakterinde değişiklik (örneğin, daha inatçı hale gelmesi).
  • Balgamda kan görülmesi.
  • Ses kısıklığı.
  • Nefes darlığı.
  • Göğüs ve sırt ağrısı.
  • İştahsızlık ve kilo kaybı.

Erken evre olarak kabul edilen Evre 1 ve Evre 2 akciğer kanserlerinin en etkili ve birincil tedavisi cerrahidir. Tümör ne kadar küçükken yakalanırsa, hastanın ameliyatla kanserden tamamen kurtulma oranı o kadar yükselir. Evre 3 hastalarda ise genellikle önce kemoterapi, radyoterapi veya immünoterapi gibi tedaviler uygulanır, sonrasında kalan tümör için cerrahi bir seçenek olarak değerlendirilir. Evre 4 (ileri evre) hastalarda ise cerrahi, çok özel durumlar dışında bir tedavi seçeneği değildir.

Robotik cerrahi, "minimal invaziv" yani kapalı bir yöntemdir ve birçok üstünlük sunar:
  • Hasta İçin Avantajları: Çok daha küçük kesilerle yapıldığı için ameliyat sonrası ağrı daha azdır, kanama riski minimaldir, hastanede kalış süresi kısalır (genellikle 2-3 gün) ve hastalar günlük hayatlarına çok daha hızlı dönerler. Kozmetik sonuçlar da daha iyidir.
  • Cerrah İçin Avantajları: Cerrah, 3 boyutlu ve 10-15 kat büyütülmüş bir görüntü altında çalışır. Robotik kollar insan elinin hareket kabiliyetinin ötesinde 540 derece dönebilir ve el titremesini tamamen ortadan kaldırır. Bu da özellikle ulaşılması zor bölgelerde çok daha hassas ve güvenli bir ameliyat imkanı tanır.

Birçok hasta şikayeti olmadan tanı alsa da, en sık görülen belirtiler öksürüğün karakterinde değişiklik, balgamda kan, ses kısıklığı, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısıdır. İştahsızlık ve kilo kaybı gibi genel belirtiler de görülebilir.

Erken evre olarak kabul edilen Evre 1 ve Evre 2 akciğer kanserlerinin en etkili tedavisi cerrahidir. Evre 3 hastalarda ise genellikle önce kemoterapi veya immünoterapi gibi tedaviler uygulanır, sonrasında kalan tümör için cerrahi değerlendirilir. Evre 4 hastalarda ameliyat şansı çok özel durumlar dışında yoktur.

Özellikle iki ana grup yüksek risk altındadır:
  • 55 yaşın üzerinde olanlar.
  • 20 yıldan uzun süre sigara kullanmış olanlar.
Bu risk faktörlerine sahip kişilerin düzenli olarak tarama yaptırması kritik öneme sahiptir. Tarama için en etkili yöntem, basit bir röntgen filmi değil, düşük doz akciğer tomografisidir. Çünkü tomografi, röntgenin gözden kaçırabileceği çok küçük lezyonları bile tespit edebilir.

Tüm büyük ameliyatlar gibi riskleri vardır. Ancak hastanın genel sağlık durumu, ek hastalıkları (kalp, KOAH vb.) ve ameliyatın kapalı (robotik/VATS) veya açık yöntemle yapılması gibi faktörler riski belirler. Ameliyat öncesi yapılan detaylı değerlendirme ile bu riskler en aza indirilir.

Robotik cerrahi, çok küçük kesilerle yapıldığı için ameliyat sonrası daha az ağrı, daha az kanama, daha kısa hastanede kalış süresi ve daha hızlı iyileşme sağlar. Cerrah için ise 3 boyutlu, büyütülmüş görüntü ve üstün manevra kabiliyeti ile daha hassas bir ameliyat imkanı sunar.
Robotik Akciğer Ameliyatları

Robotik Akciğer Ameliyatları

Robotik cerrahi ile gerçekleştirilen akciğer ameliyatlarının avantajlarını, kimler için uygun olduğunu ve iyileşme sürecini detaylıca anlattığımız sayfamızı keşfedin.

Detayları Keşfedin
Türkiye'de Robotik Göğüs Cerrahisi Tedavisi
Uluslararası Standartlarda Tedavi

Türkiye'de Göğüs Cerrahisinde Öncü Yaklaşımlar

Türkiye, en ileri tıbbi teknolojiler, deneyimli cerrahi ekipler ve dünya standartlarındaki sağlık tesisleriyle göğüs cerrahisi için önde gelen bir merkez haline gelmiştir. Prof. Dr. Ali Çelik, uluslararası alanda en güncel minimal invaziv ve robotik cerrahi çözümlerini sunmaktadır.

Hastalar İçin Bilgi ve Randevu